tarafından latifenaz Çarş. Haz. 18, 2008 5:40 pm
1. Az zamanda çok işler başarmışsınız. Önce tıp fakültesi, sonra diş hekimliği, radyo, sinema, televizyon…
Oyunculuk benim hayatımda sürpriz bir gelişme. Başlarda böyle bir idealim yoktu. Dişhekimliği fakültesinde okurken kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek için para kazanmak istiyordum. Bu amaçla çeşitli işlerde çalıştım. Bu yoğun tempo içinde aldığım bir teklifle fotoğraf ve reklam çekimlerine katıldım. Üniversite hazırlık öğrencisine ders vererek aldığım paradan daha fazlasını kazandığımı fark edince bu işe yöneldim. Türkiye’nin en masraflı bölümünde öğrenci olduğum için ancak bu şekilde ayakta durabiliyordum.
Önceleri fotojenik olduğum için katıldığım çekimlerde oyunculuk yeteneğimi keşfettim ve kendimi bu alanda geliştirmeye karar verdim şimdilerde ise oyunculuğun hayatımda çok büyük bir yeri var…
2. “World is not Enough” adlı James Bond filminde, Denise Richards’ın dublörü olarak gördük sizi. Çekimler nasıl geçti?
Kışın ortasında, Kız Kulesi açıklarında denize dalmam gerekiyordu. Arkadaşlarımın tüm engellemelerine rağmen bu teklifi kabul ettim. Çok profesyonel bir ekip tarafından tüm önlemler alınmıştı. Çekim günü tüm hazırlıklar bitince deniz kenarına yaklaştım ve kendimi ne kadar büyük bir tehlikeye attığımı fark ettim. O an kendi kendime “acaba vazgeçsem mi? ama söz verdim” diyordum. Sonunda denize girdim. Arkama döndüğümde insanların üzerinde kalın montlar, atkılar ve şapkalar gördüğümde daha da fena oldum. O sahneyi yönetmenin isteği doğrultusunda defalarca çektik. En son acılar içinde sahile çıktığımı hatırlıyorum. Hayatımda hiç böyle avazım çıktığı kadar bağırmadım. Ama tüm acılarıma rağmen böylesine profesyonel bir ekiple çalıştığım için pişman değilim.
3. Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?
Oyunculuk benim için kendimi ifade etme biçimi. Gerçek hayatta açığa çıkartamadığım duygularımı oyunculukta ortaya çıkartabiliyorum. Hatta kendimle ilgili hiç farkında olmadığım yönlerimi keşfediyorum. Ama bundan da önemlisi çok büyük bir görev. Çünkü çok geniş kitlelere hitap ediyoruz ve televizyonun insanlar üzerindeki etkisi de unutulmamalı. Bu yüzden de insanlara, hayata dair bir şeyler verebilmenin ve öğretebilmenin kaygısını taşıyorum…
4. Geçen sene rol aldığınız Yusuf Yüzlü’nün küçük yıldızı, hayata tutunuşun sembolü oldu. Bu sene başrol oynadığınız Mavi Rüya’yı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mavi Rüyada da böyle bir konu işliyoruz. Hayat bazen iyi yönünü, bazen de kötü yönünü gösteriyor bizlere. Karşımıza bazen iyi, bazen kötü insanlar çıkıyor. Tüm dayatmalara rağmen asla pes etmememiz, kişiliğimizden ödün vermememiz gerektiğini ve böylelikle yaşadığımız kötülüklerin bile bir gün kendi lehimize döneceğini işliyoruz.
5. Hastalarınız, şöhretli bir diş hekiminden neler bekliyor?
Oyunculukla dişhekimliği birbirinden çok farklı iki alan, bu iki işi çok kesin sınırlarla öğrencilik yıllarımda birbirinden ayırdım. Böyle bir beklentinin doğru olmadığını düşünüyorum
Anasayfa
